Unicorn Startup Nedir?

Here you can read this post in these languages:

Girişimcilik ekosisteminde sürekli dile getirilen unicorn aslında ne demek? Neden Uber, Airbnb, Snapchat, Pinterest gibi şirketlere unicorn deniyor? Unicorn belli bir alanda iş yapanlara mı deniyor? Peki decacorn ve hectocorn ne demek?

Tüm bu soruların cevaplarını aşağıda vereceğiz.

Unicorn şirket nedir?

Unicorn değerlemesi 1 milyar doların üzerinde olan özel şirketlere denir. Unicorn kelimesi 2013 yılında risk sermayesi yatırımcısı Aileen Lee tarafından kullanılmıştır. Efsanevi (mitsi) hayvan tek boynuzlu atın seçilmesinin nedeni ise başarılı startupların istatistiksel olarak çok ender olmasıdır.

Decacorn 10 milyar doların üzerinde, hectocorn ise 100 milyar doların üzerinde değere sahip olan şirketlere deniyor.

CB Insights’a göre 2020 Ocak itibariyle 443 adet unicorn şirket bulunuyor. Bu şirketlerin yaklaşık toplam değeri ise 1,342 milyar dolar.

Bir şirketin unicorn/decacorn/hectocorn olmasının herhangi bir sektör kısıtlaması bulunmamaktadır.

Unicornların hızlı büyüme nedenleri

Hızlı büyüme stratejisi

Startuplar bu tip stratejilerde yüksek miktarlarda fonlanır, sattıkları ürünü/hizmeti daha ucuza satarak rekabet avantajı yaratıp rakiplerini saf dışı bırakarak hızlı bir şekilde büyümeyi denerler. Hızlı büyüme tüm paydaşlara oldukça çekici gelebilir ama 2000’lerde patlayan dot-com balonunu hatırlayıp uzun vadede sürdürülebilir, değer yaratan şirket yaratmakta fayda var.

Şirket satın alımları

Birçok şirket halka arz olmuş devasa şirketlerin onları satın almasıyla unicorn haline geldi. Yavaş büyüyen piyasalar yüzünden Apple, Facebook ve Google gibi şirketler kurum içi (in-house) projelere para ayırıp yatırım yapmaktansa halihazırda ilgilendikleri konu üzerinde yoğunlaşıp, know-how ve ticari getiri kazanmış şirketleri satın alırlar.

Yatırıma uygun sermayenin artışı

Başta Amerika Birleşik Devletleri’nde olmak üzere tüm dünyadaki özel sermayenin artışı startuplara yatırılan paranın da artışına sebep olmuştur.

Halka arzın önlenmesi

Startupların daha fazla para toplaması için halka arza gerek yoktur. Yatırımcılarına dönüp tekrar tekrar para isteyebilirler çünkü şirketler halka arz edildiğinde yatırımcılarının biçtiği değerin altına inmeleri gibi bir riskle karşı karşıya kalabilirler. Bu sıkıntıyı meşhur Alman otel arama motoru Trivago çekmişti.

Teknolojik gelişmeler

Özellikle Web 2.0’dan sonra sosyal ağların patlamasıyla ölçek ekonomisi devreye girdi diyebiliriz. Akıllı telefon ve P2P (peer to peer, PayPal gibi) gibi işlerin büyümesine sosyal ağların çok yardımı dokundu.

Değerleme

Değerleme konusu köklü şirketler ve yeni kurulmuş startuplar açısından biraz farklıdır. Köklü şirketlerin değerlemesi onların geçmişteki performanslarına bağlı olurken startupların değerlemesi onların büyüme potansiyelleri ve uzun vadede gösterecekleri gelişim üzerinden olur. Startupları unicorn yapan değerlemeler çoğunlukla risk sermayelerinin (venture capital) yaptığı değerlemelerden gelir. Startupları unicorn yapan bir diğer belirgin yol da büyük şirketlerin yaptığı satın alımlardır. Örneğin Facebook, Instagram’ı satın almasıyla birlikte ona 1 milyar doların üzerinde bir değer biçtiği için onu unicorn haline getirdi.

San Francisco’da bir risk sermayesinin ortağı olan Bill Gurley ise 2015 ve öncesindeki unicorn sayısındaki artışın unicornları spekülatif ve sürdürülebilir olmayan bir dünyaya soktuğunu söylüyor. Aynı zamanda ortaya “ölü unicornlar” gibi bir terim atıyor. Unicorn değerlemelerinin ana nedeni için ise ortada onlara yatırılabilinecek çok fazla para olduğunu söylüyor. Stanford profesörlerinin yaptığı araştırma da unicornların ortalama %48 oranında fazla değerleme yapıldığı yönünde.

Hızlı büyüyen şirketlerin değerlemesi

Hızlı büyüyen şirketlerin mümkün olan en yüksek değerlemeye sahip olmaları onlar için büyük bir fırsat ve potansiyel doğurur. Ama bu kadar yüksek paraları yatıran yatırımcıların da hem girişimcilere hem de tümüyle şirkete inanmaları gerekmektedir. Özellikle de belirsizliklerle dolu startupların gelecekte de sürdürülebilir bir büyüme elde edebileceklerine karşı.

Pazar büyüklüğü

Bir şirketin gelecekteki büyümesini tartarken derinlemesine bir hedef pazar analizi yapılması gerekir. Bu yolda girişimcilerin veya yatırımcıların dikkate alması gereken birkaç adım vardır:

Pazar büyüklüğü makul bir şekilde tahmin edildikten sonra finansal öngörü/tahmin pazarın büyüklüğü ve şirketin belli bir zaman diliminde ne kadar büyüyeceği düşüncesi baz alınarak yapılabilinir.

Finansman tahmini

Gelir tahmini tamamlandıktan sonra bir şirketin değerlemesini doğru bir şekilde değerlendirmek için, faaliyet karı tahmini, gelecekte ihtiyaç duyulan sermayenin analizi ve yatırılan sermayenin getirisinin (ROIC) analizinin tamamlanmış olması gerekir. Bu yatırımcılara yaptıkları yatırımın potansiyel getirisi için gereklidir. Bir şirketin nasıl büyüyeceğine ilişkin varsayımların özellikle istenilen değerlemenin gerçekleşmesi için risk sermayesi şirketlerine karşı gerçekçi olunması gerekir. Risk sermayesi yatırımcıları yatırımlarının ödemesinin beş ila on yıl gerçekleşmeyeceğini biliyorlar ve başlangıçtan itibaren finansal tahminlerin gerçekçi olduğundan emin olmak isterler.

Bugünkü değerleme

Finansal tahminler belirlendiğine göre, yatırımcıların şirketin bugün nasıl bir değere sahip olduğunu bilmesi gerekir.

Bunun için de birkaç yöntem vardır:

Yatırımcılar bu yöntemler ile nihai bir değerleme yapabilirler. Aynı zamanda rakiplerin finansalları, değerlemesi yapılan startupın bugüne kadar yaptığı satışlar da başarılı bir değerleme için oldukça önemli bir rol oynar.

Trendler

Paylaşım ekonomisi

“İşbirlikçi tüketim” veya “talep üzerine (on-demand) ekonomi” olarak da bilinen paylaşım ekonomisi, kişisel kaynakların paylaşılması kavramına dayanır. Kaynakları paylaşma eğilimi, Uber ve Airbnb gibi startupları dünyanın en değerli şirketleri haline getirdi. Son yıllardaki ekonomik gerilemeler de tüketicileri daha muhafazakar harcamalar yapmayı öğrenmeye itti ve paylaşım ekonomisi bu eğilimi destekliyor.

E-ticaret

E-ticaret ve online pazaryeri inovasyonu fiziksel mağazaları olan markalarının eğilimlerini de değiştiriyor. Bunun en iyi örneği, ABD’deki alışveriş merkezlerinin düşüşüdür. ABD’deki alışveriş merkezlerinin satışları 2005 yılında 87,46 milyar dolardan 2015 yılında 60,65 milyar dolara düştü. Amazon ve Alibaba gibi e-ticaret şirketlerinin ortaya çıkması (her ikisi de halka açılmadan önce unicorndu), fiziksel satışları bir hayli düşürdü. Birçok büyük şirket bu eğilimi bir süredir görmüş ve e-ticaret trendine uyum sağlamaya çalışmıştır. Walmart kısa süre önce Amerikalı bir e-ticaret şirketi olan Jet.com’u, tüketici tercihlerine uyum sağlamaya çalışmak için 3.3 milyar dolara satın aldı.

Türkcorn

Peki son zamanlarda duyulmaya başlanan Türkcorn ne demek? Türk devlet adamlarının girişimcilik ekosistemine kazandırdığı Türkcorn terimi ise 1 milyar doların üzerinde değerlemeye sahip Türk startuplara verilen isim.

Kaynak

https://www.feedough.com/what-is-a-unicorn-startup-company/
https://en.wikipedia.org/wiki/Unicorn_(finance)

Recent Articles

Related Posts

BİR YORUM BIRAK

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz