Fikrim Var, Nereden Başlarım?

Here you can read this post in these languages:

Parlak bir iş fikrim ya da süper bir projem var ama nereden başlarım ya da nasıl yaparım bilmiyorum gibi şeyler düşünüyorsanız aynı zamanda da girişimci bir ruha sahipseniz bu yazı tam size göre!

Şimdi bir girişimci öncelikle ne yapmalıdır, iş fikri nasıl hayata geçer, girişim nasıl başarıya ulaşır, sonrasında işinizi büyütmek için neler yapmalı gibi bir çok soruya cevap bulabileceğiniz girişimcinin yol haritası niteliğindeki yazıyı sizler için derledik.

Fikrinizi başarılı bir işletmeye dönüştürmeye yardımcı olması için hazırladığımız kılavuz niteliğindeki adım adım başlıklardan oluşan yazımıza göz atın.

Kendinizi değerlendirin

En basit soru ile başlayalım: Neden iş kurmak istiyorsunuz? Ne tür bir işe başlamak istediğinize rehberlik etmesi açısından bu soruyu kullanabilirsiniz.

Amacınız para kazanmaksa belki daha hızlı olup yeni işinize başlamanız gerekebilir. Eğer daha fazla özgürlük istiyorsanız, belki de 9 ila 5 arasında çalıştığınız işi bırakıp yeni bir işe başlayabilirsiniz. Bu gibi nedenler yeni bir işe başlamak için tam zamanı olduğunu gösterir.

Sebebinizi bulduğunuzda, başlamanız gereken işletme türünü ve gerekenlere sahip olup olmadığınızı anlamanıza yardımcı olacak daha fazla soru sormaya başlamalısınız.

  • Hangi yeteneklere sahipsin?
  • Tutkuların neler?
  • Uzman olduğun alan nedir?
  • Çoğu işin başarısız olduğunu varsayarak, ne kadar harcama yapabilirsin?
  • Ne kadar sermayeye ihtiyacın var?
  • Ne tür bir yaşam tarzı yaşamak istiyorsun?
  • Peki sen, girişimci olmaya hazır mısın?

Lütfen cevaplarınızda dürüst olun. Cevaplarınız ilerlediğiniz her şey için temel oluşturacaktır. Bu yüzden hakkınızdaki gerçeği bilmek işiniz için daha iyi olacaktır.

Bir iş fikri düşünün

Zaten çekici bir iş fikrin mi var? Eğer öyleyse tebrikler! Bir sonraki bölüme geçebilirsiniz. Eğer değilse iyi bir fikir için beyin fırtınasına başlamanın bir çok yolu var. Girişimcilik ile ilgili olan “8 Ways to Come Up With a Business Idea,” makalesi insanların standart iş fikirleri olgusunu yıkmalarına yardımcı olur niteliktedir. İşte bu makaleden birkaç gösterge:

Sırada ne olduğunu sor. Yakın zamanda hangi teknoloji veya teknolojik ilerleme geliyor ve bu sektörleri nasıl değiştirecek? İlerlemelerin önüne geçebilir misin?

Sizi rahatsız eden bir şeyi düzeltin. İnsanlar iyi şeylere sahip olmayı daha çok tercih ederler. Eğer işletmeniz müşterileriniz için bir sorunu çözebilirse, bunun için minnettar olacaklardır.

Yeteneklerinizi tamamen yeni bir alana uygulayın. Bir çok işletme veya sektör işlerini tek yönlü yapar. Bu durumda, yeni bir çift göz yeni bir perspektif çok büyük fark yaratabilir.

Daha iyi, daha ucuz, daha hızlı yaklaşımı kullanın. Tamamen yeni olmayan bir iş fikriniz mi var? Öyleyse mevcut teklifleri düşünmelisiniz ve bir şeyi nasıl daha iyi, daha ucuz ve daha hızlı oluşturabileceğinize odaklanın.

Ayrıca, dışarı çıkın ve insanlarla tanışın ve onlara sorular sorun, diğer girişimcilerden tavsiyeler alın, fikirleri araştırın veya size en uygun yöntemi kullanın.

Pazar araştırması yapın

Başlamak istediğiniz işi daha önce yapan biri var mı? Eğer yoksa, bunun iyi bir nedeni var mı? Bu kılavuzu kullanarak pazardaki rakiplerinizi veya ortaklarınızı araştırmaya başlayın. Araştırmalarınız tamamlamanız gereken hedefleri ve bunu yapmak için kullanacağınız yöntemleri ortaya koyar. Örneğin, görüşleri telefonla veya yüz yüze yapabilirsiniz. ”Bu ürünü veya hizmeti satın alırken hangi faktörleri düşünüyorsunuz?” ya da ”İyileştirme için hangi alanları önerirsiniz?” gibi sorular sunan anketler de sunabilirsiniz.

İnsanların pazar araştırmalarına başlarken yaptıkları en yaygın üç hata vardır:

  1. Sadece ikincil araştırmaları (secondary research) kullanmak.
  2. Yalnızca çevrimiçi kaynakları (online resources) kullanma.
  3. Sadece tanıdığınız kişilerle araştırma yapmak.

Geri bildirim alın

Kişilerin ürününüzle veya hizmetinizle etkileşime girmesine ve aldıkları şeyin ne olduğunu görmelerine izin verin. Yeni bir bakış açısı kaçırmış olduğunuz bir sorunu göstermeye yardımcı olabilir. Ayrıca, bu kişiler ilk marka savunucularınız olacak, özellikle de onların katkılarına önem verirseniz.

Geri bildirimi kullanmanın en önemli yollarından biri ”Yalın Startup” yaklaşımına sahip olmaktır, ancak bu yaklaşımın üç temel aşaması var: prototip oluşturmak, test etmek ve pivot etmek. Bir ürünü canlıya aldıktan sonra geri bildirim alıp bir sonraki ürünü çıkarmadan önce iterasyon yaparsanız sürekli gelişim halinde olduğunuzdan emin olabilirsiniz.

Geri bildirimi ele almak için altı adım:

  1. Dur! Geri bildirim alırken muhtemelen heyecanlı bir durumda olacaksınız ancak kötü sonuçlarla yarışmaya başlayabilirsiniz. Yavaşlayın ve duyduklarınızı dikkatlice düşünün.
  2. Teşekkürler diyerek başlayın. Size olumsuz geri bildirimde bulunan kimse sizden bunun için teşekkür etmenizi beklemez, ancak bunu yapmanız muhtemelen size saygı duymalarını ve ilerleyen zamanlarda dürüst olmaya devam etmelerini teşvik edecektir.
  3. Gerçeğin çizgilerini arayın. Birisi bir fikri sevmiyorsa, her şeyden nefret ettikleri anlamına gelmez. Bu insanların yardım etmeye çalıştığını unutmamalısınız ve sadece daha fazla bakmanız gereken daha küçük bir soruna veya çözüme işaret ediyor olabileceğini unutmayın.
  4. Örnekleri araştırın. Aynı yorumları duymaya devam ederseniz oturmaya ve bu konu üzerine dikkat etmeye başlama zamanınız gelmiş demektir.
  5. Merakla dinleyin. Müşterinin kontrolde olduğu bir sohbete girmeye istekli olun.
  6. Sorular sorun. Birinin neden bir şeyi sevdiğini veya sevmediğini anlamaya çalışın. Bunu nasıl daha iyi hale getirebilirim? Daha iyi bir çözüm ne olurdu? diye kendinize sorular sorun.

Resmi olun

İşiniz için gerekli tüm yasal işlemleri yapmalısınız. Yasal düzenlemelerinizi yaptığınız takdirde, birinin büyük fikrinizi ele geçirmesi, sizi bir ortaklığa batırması ya da hiç görmediğiniz bir şey için dava açması konusunda endişelenmenize gerek kalmamış olacaktır. Genel olarak hızlı bir kontrol listesi şunları içerebilir:

  1. İşletme yapısı (şirket veya ortaklık)
  2. İşletme adı
  3. Sicil numarası
  4. Vergi numarası
  5. Lisanslar
  6. Gerekli banka hesapları
  7. Ticari markalar, telif hakları veya patentler

Kendi başınıza yapabileceğiniz şeyler olsa da işe başlarken bir avukata danışmak en iyisidir, böylece ihtiyacınız olan her şeyi atlamadan yapmış olursunuz.

İş planınızı yazın

İş planı, yapmaya başladığınız veya gelecekte yapmak istediğiniz işin başarılı ve sürdürülebilir olması için yapmanız gerekenler konusunda size kılavuzluk eden yazılı bir açıklamadır. Diğer bir bakıma yatırım almanızı sağlayacak tek plandır.

İş planınızda olması gerektiğini düşündüğümüz noktalar:

  1. Giriş sayfası. Şirketinizin ismiyle başlayın.
  2. Yönetici özeti. Planının neleri içerdiğinin, genellikle şirket açıklamasına, işletmenin hangi sorunu çözdüğüne, çözümün ve neden şimdi ele alındığının bir özetidir.
  3. İş tanımı. Ne tür bir işe başlamak istiyorsunuz? Sektörünüz nasıl görünüyor? En önemlisi, gelecekte nasıl görünecek?
  4. Pazar stratejileri. Hedef pazarınız nedir ve bu pazara en iyi nasıl satabilirsiniz?
  5. Rekabet analizi. Rakiplerinizin güçlü ve zayıf yönleri nelerdir? Onları nasıl yeneceksiniz?
  6. Tasarım ve geliştirme planı. Ürününüz veya hizmetiniz nedir ve nasıl gelişecek? Ardından, söz konusu olan ürün veya hizmet için bütçe oluşturun.
  7. Operasyonlar ve yönetim planı. Şirketiniz nasıl yönetilecek?
  8. Finans faktörleri. Para nereden gelecek? Ne zaman? Nasıl? Ne tür projeksiyonlar oluşturmalı ve neleri dikkate almalısınız?

Her soru için 1 ila 3 sayfa harcayabilirsiniz. Unutmayın ki iş planı yaşayan, nefes alan bir belgedir ve zaman geçtikçe ve işiniz olgunlaştıkça bunu güncellemelisiniz.

İşinizi finanse edin

İşinizi başlatmak için ihtiyacınız olan kaynakları elde etmenin birçok farklı yolu vardır. Startupları finanse etmenin en güvenilir 10 yolunu anlatacağız.

  1. Girişiminizi kendiniz finanse edin. İşletmenizi bootstrap etmek daha uzun sürebilir, ancak iyi tarafı kontrolün sizin elinizde olmasıdır.
  2. İhtiyaçlarınızı arkadaşlarınız ve ailenizden karşılayabilirsiniz. İşletmeyi kişisel ilişkilerden ayırmak zor olabilir, ancak bir kredi istemeyi düşünüyorsanız, kullanabileceğiniz iyi kaynaklardan biridir.
  3. Küçük işletme hibesi isteyin. Küçük işletmeler için hibe programlarına ve devlet desteklerine bakabilirsiniz.
  4. Kitlesel fonlama kampanyası başlatabilirsiniz. Bazen yapılan küçük bir yatırımın büyük bir şeye katkıda bulunabileceğini unutmayın. Kitlesel fonlama yazımızı okuyun, sizin için en uygun kitlesel fonlama organizasyonlarını keşfedin.
  5. Melek yatırımcı gruplarına başvurun. StartupCentrum gibi çevrimiçi platformlar yerel ve küresel yatırımcı ağlarına ulaşmanıza yardımcı olur.
  6. Risk sermayesi yatırımcılarından (VC) yatırım isteyin. Risk sermayesi yatırımcıları genellikle bir milyon dolar veya daha fazlasına ihtiyaç duyan kendini kanıtlamış iyi ekiplere yatırım yapar.
  7. Bir startup kuluçka merkezine veya hızlandırıcısına katılın. Bu organizasyonlar startupların bir sonraki seviyeye geçmesine yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Bir çoğu network olanakları, pitching etkinlikleri, ofis olanakları ve danışmanlık dahil ücretsiz kaynaklar sağlar. Bazıları da tohum finansmanı sağlar.
  8. Stratejik bir ortak veya müşteriden görüşme talep edin. Birisi ürününüzü ya da hizmetinizi kullanmaya para ödemeye hevesliyse, o organizasyonun şirketinize yatırım yapma şansı da vardır.
  9. Barter yapın. Örneğin, boş ofis alanı karşılığında üretmiş olduğunuz yazılımı ofisini kullandığınız şirkete ücretsiz sunabilirsiniz.
  10. Banka kredisi alın. Bankaların sizin gibi KOBİ’lere neler sunabildiğine bir göz atın. Eğer mümkünse devletin sunduğu kredilerden faydalanın.

Ürün veya hizmetinizi geliştirin

İşinizi başlatmak için yaptığınız tüm çalışmalardan sonra, fikrinizin hayata geçtiğini görmek sizin için harika olacaktır. Ancak unutmamanız gerekir ki bir ürün oluşturmanın bir çok aşaması vardır. Bir uygulama yapmak istiyorsanız ve mühendis değilseniz, teknik bir kişiye ulaşmanız gerekir. Veya bir ürünü seri üretmeniz gerekiyorsa, bir üretici ile ekip olmanız gerekebilir.

Ürün geliştirme ve dış kaynak kullanmaya hazır olduğunuzda, aşağıdakileri yaptığınızdan emin olmalısınız.

  1. Ürününüzün kontrolünü elinizde tutun ve sürekli öğrenin. Denetleme yapmadan herhangi bir firmaya işi bırakırsanız istediğiniz verimi alamayabilir ve beklentinizi karşılayamazsınız.
  2. Riski azaltmak için check and balance sistemi kurun. Sadece bir freelance mühendis ile çalışırsanız, bir başkası o kişinin yaptığı işi kontrol edemez. Freelance çalışma yoluna giderseniz, birden fazla mühendis ile çalışın, böylece birisinin sözlerine bakmasına gerek kalmaz. Böylece bir kontrol ve denetleme mekanizmasına ulaşmış olursunuz.
  3. Uzmanlarla çalışın. Her şeyden biraz bilen değil bir şeyi tam bilenle, o işin uzmanıyla çalışın.
  4. Bütün yumurtaları aynı sepette taşımayın. Bir freelancer ayrılırsa ilerlemenizi kaybetmediğinizden emin olun.
  5. Para tasarrufu için ürün geliştirmeyi yönetin. Saatlik ücretler mühendisler için uzmanlık alanlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir, bu nedenle aynı sonucu çok daha düşük bir fiyata elde edebileceğinizde paranızı gereğinden fazla kalifiye bir mühendise ödemediğinizden emin olun.

İleri aşamalarda size yardımcı olması için üretim hakkında çok şey öğrenmeye başlamanız önerimizdir, böylece süreci ve işe alma kararlarınızı zaman geçtikçe daha da geliştirmiş olursunuz.

Ekip oluşturun

İşletmenizi ölçeklendirmek için, sorumluluklarınızı diğer insanlara dağıtmanız gerecektir. Kısacası, bir ekibe ihtiyacınız var.

Bir ortağa, tam zamanlı veya serbest çalışana ihtiyacınız olabilir. Bu üç ipucu iyi bir uyumu yakalamanıza yardımcı olabilir:

  1. Hedeflerinizi açıkça belirtin. Herkesin bu görevdeki vizyonunu ve rolünü en başından anladığından emin olun.
  2. İşe alım protokollerini takip edin. İşe alma protokollerini takip edin. İşe alım sürecine başlarken insanları taramaktan doğru soruları sormaya ve uygun formlara sahip olmak gibi birçok şeyi dikkate almanız gerekir.
  3. Güçlü bir şirket kültürü oluşturun. Harika bir kültür nedir? Yapı taşları nelerdir? Harika bir kültür, dekor ve masa tenisi masalarından çok, eğitim ve mentorluk da dahil olmak üzere, çalışanlara saygı göstermek ve onları güçlendirmekle ilgilidir. Harika bir kültür oluşturmak için Google’ın çılgın ofis alanına sahip olmanıza gerek yok.

Yer bulun

Özellikleriniz ihtiyacınıza göre değişecektir, işte dikkat etmeniz gereken 10 temel şey:

  1. Marka kimliği. Ofisinizin imajınızla tutarlı olduğundan emin olun.
  2. Demografik. Müşterilerinizin kim olduğunu düşünerek başlayın. Konumunuza olan yakınlıkları ne kadar önemlidir? Örneğin, yerel topluluğa dayanan bir perakende mağazasıysanız, bu sizin için çok önemlidir fakat diğer iş modelleri için olmayabilir.
  3. Yaya trafiği. İnsanların mağazanıza gelmesi gerekiyorsa, mağazanın kolayca bulunabildiğinden emin olun. Unutmayın, en iyi perakende bölgelerinde bile ölü noktalar vardır.
  4. Erişilebilirlik ve otopark. Ofisiniz erişilebilir mi? Engelli bireyler ofisinize rahatlıkla giriş yapabilecek mi?
  5. Rekabet. Kimi zaman rakiplere yakın olmak iyidir, bazen kötüdür. Pazar araştırması yapmanız ve işiniz için neyin doğru olduğunu bilmeniz gerekir.
  6. Diğer iş ve hizmetlere yakınlık. Bu sadece yaya trafiğinden ibaret değildir. Yakındaki işletmelerin bir iş yeri olarak işletmenizin kalitesini nasıl zenginleştirebileceğine bakmanız gerekebilir.
  7. Bölgenin imajı ve geçmişi. Bu adres işletmeniz hakkında ne ifade etmektedir? Orada başka işletmeler başarısız oldu mu? Konumunuz yansıtmak istediğiniz görüntüyü yansıtıyor mu?
  8. Yönetmelikler. İşletmenize bağlı olarak, bunlar size yardımcı olabilir veya önünüze engel olarak çıkabilir. Örneğin, bir bakımevi açıyorsanız bir başkasının yakınlarınızda içki dükkanı açmaması sağlanabilir. Tam tersi olarak o içki dükkanını açan kişi olmak istemezsiniz.
  9. Binanın alt yapısı. Özellikle eski bir binaya bakıyorsanız veya online bir iş kuruyorsanız, binanın yüksek teknoloji ihtiyaçlarınızı destekleyebildiğinden emin olmalısınız.
  10. Kira, faturalar ve diğer maliyetler. Kira en büyük işletme gideri olmakla birlikte, faturaların kiraya dahil olup olmadıklarına da göz atın.

Satış yapmaya başlayın

Ürününüz ve endüstriniz ne olursa olsun, işletmenizin geleceği gelir ve satışlara bağlı olacaktır. Steve Jobs bunu biliyordu bu yüzden Apple’ı başlatırken günlerini garajında yatırımcıları aramak için harcamıştır.

Kullanabileceğiniz bir sürü farklı satış stratejisi ve tekniği var, ancak burada sonuca ulaşmak için dört ilke vardır:

  1. Dinleyin. Yatırımcı ve girişimci John Rampton, “Müşterilerinizi dinlediğinizde, ne istediklerini ve neye ihtiyaç duyduklarını ve bunun nasıl gerçekleşeceğini öğreniyorsunuz.” diyor.
  2. Bir taahhüt isteyin. Bir sonraki adımı sormak veya bir satışı kapatmak için çok utangaç olmayın, ancak müşterileri onları bir satışa zorluyormuş gibi hissettirmemelisiniz.
  3. Reddedilmekten korkmayın. Kapıdan kapıya satış elemanı olarak (şimdi Pipedrive’ın kurucu ortağı olan) Timo Rein, “Çoğu insan çok kibar. Satın almaya hiç ilgi duymasalar bile satış konuşmanızı yapmanıza izin veriyorlar. Zaman sizin en önemli kaynağınızdır.” diyor.
  4. Satışı bir öncelik haline getirin.

Peki satışları gerçekte nasıl yapacaksınız? Ürün veya hizmetinizi isteyenleri belirleyerek başlayın. İşletmenizin müşteri tabanını büyütün veya işletmenize uygun kişileri bulmak için reklam yayınlayın. Ardından, bu olası satışları gelire dönüştürebilecek doğru satış hunisini, stratejisini bulun.

İşinizi büyütün

Büyümek için milyonlarca farklı yol vardır. Başka bir şirketi satın alabilir, yeni bir pazarı hedeflemeye başlayabilir, tekliflerinizi genişletebilir ve daha fazlasını yapabilirsiniz. Ancak büyümekte olan tüm şirketlerin ortak olduğu iki temel özelliğe sahip değilseniz hiçbir büyüme planının önemi kalmayacaktır.

İlk olarak o şirketlerin kendilerini pazarlamaları için bir planları var. Sosyal medyayı organik, etkili veya ücretli kampanyalar yoluyla etkin bir şekilde kullanıyorlar. Bir e-posta listeleri var ve nasıl kullanılacağını biliyorlar. Pazarlama kampanyalarıyla kimi (çevrimiçi veya çevrimdışı) hedeflemeleri gerektiğini tam olarak anlıyorlar.

Daha sonra, yeni bir müşterileri olduğunda onları nasıl tutacaklarını biliyorlar. Muhtemelen birçok insanın satması en kolay müşterinin zaten sahip olduğunuz olduğunu belirttiğini duymuşsunuzdur. Mevcut müşterileriniz zaten e-posta listesine kaydoldu, kredi kartı bilgilerini web sitenize ekledi ve sunduklarınızı test etti. Bunu yaparken, sizinle ve markanızla ilişki kuruyorlar. Bu ilişki hakkında mümkün olduğunca iyi hissetmelerine yardımcı olun.

Müşteri hizmetinize yatırım yapmayı ve kişisel olmayı da içeren bu stratejileri kullanarak başlayın. Pazardaki müşteriler için sürekli rekabet edeceksiniz. Güncel olmalısınız, piyasayı araştırmaya, iyi insanları işe almaya ve çok iyi bir ürün yapmaya devam edin, her zaman hayalini kurduğunuz girişimi inşa etme yolundasınız.

Kaynak

https://www.entrepreneur.com/article/297899

Recent Articles

Related Posts

BİR YORUM BIRAK

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz