Kullanıcı deneyiminin başarıya ulaşmadaki önemi anlaşıldıkça, kullanıcıyı anlamanın en önemli adımı olan içgörü oluşturmanın yöntemleri merak konusu olmaya başlıyor. Gelin içgörünün ne olduğundan başlayalım.
İçgörü nedir?
İçgörüler, tasarım ve inovasyon sürecinin köşe taşlarıdır. Bir sonraki adımda ne yapacağını anlamada yol gösterici olmalarının yanı sıra, içinde bulunduğun sistemin de nasıl işlediğini anlamana yardımcı olurlar. İçgörü; marka, strateji ve inovasyon gibi sıklıkla yanlış kullanılan bir kelime. İçgörünün tanımına, ne olmadığını analiz ederek başlayalım:
İçgörü, veri değildir
Veriler, içgörülere dönüşebilir ancak işlenmemiş veri yol gösterici olamaz. İçgörü, bu verilerin davranışa dönüşmüş halidir. Peki verinin, kendisine göre hareket edeceğimiz iç yüzünü nasıl ortaya çıkarır ve analiz ederiz?
Veriye bir bütün olarak bak. Hızlı sonuç alabileceğin tek bir noktaya odaklan ve oraya bağlı kal. Bütünsel düşün, derin analizler yap!
İçgörü, gözlem değildir
Gözlem, içgörü oluşturmanın temelidir ancak tek başına yeterli değildir. Gözlemlenen davranışın nedeni ve davranışın arkasındaki motivasyonu anlamamız için analiz etmemiz gerekir. Gözlemi kullanarak içgörü oluşturmanın yöntemi, sürekli “neden?” sorusunu sormaktır.
Açıkça söylenen istek, içgörü değildir
Açıkça dile getirilen istekler içgörü değildir. İçgörüler daha gizli ve soyuttur. Bir istek ya da ihtiyaç duyulduğunda yapılması gereken, bu ifadenin derinine inip, altında yatan motivasyonu ve istenme nedenini bulmaktır. Ancak bu şekilde içinde bulunduğumuz durumu analiz edip sonraki adımımızda bize rehber olacak içgörüleri keşfedebiliriz.
İçgörüyü nasıl tanımlarız?
İçgörünün pek çok tanımı yapılabilir. Bunlardan bazıları:
- İnsanların davranışlarına yön veren motivasyonların keşfi
- Kullanıcıyı yepyeni bir bakış açısıyla gözlemlemeyi sağlayan derinlemesine analiz
- Varolan düzeni tekrar ele almamızı ve mevcut duruma meydan okumamızı sağlayan yeni bir bakış açısı
Bilgiyi içgörüye dönüştürmek
Gözlem ve veri, müşteriyi ve içinde bulunulan durumu anlamada tek başlarına yeterli olmazlar. İçgörü oluşturma yaratıcılık, süreklilik ve derinlemesine analiz yapabilmeyi gerektirir. Güçlü içgörüler, büyük veri yığınlarının titizlikle analizi yapılarak kısa, öz ve ilgi çekici bulgulara indirgenmesine dayanırlar. İçgörü analizi, ölçeklenebilir ve tekrar eden bir süreç haline dönüştürüldüğünde rutin haline gelebilir ve kullanan organizasyonun organik büyümesinde uzun dönemde tahmin edilen sonuçlara ulaşması sağlanabilir.
İçgörüyü tanımlayan 6 prensip
İçeriği belirle
İnsanların belirli bir durumda nasıl davrandıklarını, ne düşündüklerini, nasıl hissettiklerini ve en önemlisi bu davranış altında neye ulaşmaya çalıştıklarını gözlemle ve sonucunda ulaştığın içgörünün altında yatan sebepleri basit ve açık bir dille belirterek, içeriğini oluştur.
İkilemlerle yüzleş
İçgörü oluşturmanın en kritik yanı, kullanıcıları ulaşmak istedikleri üründen, servisten ve deneyimden alıkoyan engelleri anlamaktır. İkilemler, değer, davranış, ihtiyaç ve istek kavramları içinde kendini gösterir. Güçlü duyguların peşine düş; çatışma, gerginlik ve rahatsızlık. Bu duygular insanlarla duygusal bağlar kurma şansı yakalayıp önemli içgörüler oluşturabilmeni sağlar. İçinden çıkılması zor ikilemler içgörünün temelini oluşturan unsurlardır, ikilemler sayesinde çözüm üretilmesi gereken problemlerin farkına varılması kolaylaşır.
Nedeni açığa çıkar
İçgörüler, davranışların ve durumların oluşumundaki sebepleri keşfetmemizi sağlarlar. Gözlemlenen davranışların ve o davranışlara yol açan sebeplerin kısa ve net sentezleridirler. Gözlemlenen bir davranışın sürekliliğini sağlayacak ya da onu değiştirecek bir ürün ya da servis üretiyorsak, davranışın neden bu şekilde gerçekleştiğini ve içyüzünü derinlemesine analiz etmemiz gerekir. Nedeni açığa çıkarmak, kullanıcıların hedeflerine ulaşmalarında onlara nasıl aracı olabileceğimizi anlamada önemli bir adımdır.
Motivasyonu yakala
İnsanların davranışlarının altında yatan motivasyonlarını keşfetmek içgörü oluşturma için en temel noktadır. Bir ürünün ya da hizmetin son kullanıcıları, hayatlarında var olan sorunlarda meydana gelen değişimlerle motive olurlar. Bu değişimler kendini sorunlarının kaybolması için tatmin edilmesi gereken ihtiyaçlar olarak gösterir. İçgörüleri oluşturmak için sorunları 4 temel kategoriye ayırın: Psikolojik, bilişsel, çevresel ve duygusal sorunlar. Bu bağlamda, sunduğunuz tecrübeyi çevreleyen sıkıntıları keşfedin, böylece temel motivasyon faktörlerini yerli yerine koyacaksınız.
İdeallerinizi gözünüzün önüne getirin
Kullanıcının aradığı, arzu edilen sonu ya da durumu tanımlamak çok önemlidir. Burada kilit nokta çözüm üretmek yerine kullanıcının dünyayı nasıl görmek ve hissetmek isteyeceğini ve ideal deneyimin nasıl olması gerektiğini net biçimde ortaya koymaktır. Bunu ifade etmenin en mükemmel yolu “Şu şekilde olmasını umut ederdim” cümleleri kurmak ve bu perspektiften kullanıcı için ideal senaryoyu göz önüne getirmektir.
Başkası ol, kendin olma
Kullanıcın kim ise ona dönüş. Onun gibi düşün ve hisset. Ancak bu şekilde aslında isteneni, neden istendiğini ve bu isteğin geliştirilebilecek yönlerini keşfedebilirsin. Seni fikrine götüren sorunun, başkaları için de sorun niteliği taşıyıp taşımadığını anlamada, kullanıcı gibi düşünüp hissetmek sana yardımcı olacaktır.
Kaynak: https://thrivethinking.com/2016/03/28/what-is-insight-definition/
https://towardsdatascience.com/i-have-data-i-need-insights-where-do-i-start-7ddc935ab365